Üsküdar Üniversitesi, Deprem Erken Uyarı Sistemi Projesi ile sismik risklere karşı önemli katkılar sağlıyor. Bu proje, deprem anında can ve mal kaybını azaltmayı hedefleyerek toplumun güvenliğini artırmayı amaçlıyor.
Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan’ın da aralarında bulunmuş olduğu 10 üniversitenin akademisyenlerinden oluşan Bilimsel niteliği olan Danışma ve İstişare Kurulu, EDIS projesi için meydana getirilen çalışmalarda gelinen son aşamayı değerlendirmek suretiyle toplandı. Toplantıya başkanlık eden Bilimsel niteliği olan Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şerif Sulh, “Gayemiz, bilgiyi platformlar, eğitimler ve tatbikatlarla destekleyerek afetleri büyük bir sorun olmaktan çıkarmak.” şeklinde açıklamalarda bulunmuş oldu.
ARGE ve Yenilik Politikaları Direktörü Doç. Dr. Müge Ensari Özay, “Proje yapmayı gönülden seviyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği mevzusunda projeler geliştirmek bizim uzmanlık alanımız.” ifadelerini kullandı. İSG Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan ise, “Mühim olan depreme evvelde hazırlıklı olmaktır. Bu projenin yararlı olacağına inanıyorum.” dedi.
Türkiye’de Zelzele Erken Uyarı Sistemi’nin Kurulumu ve Vatandaşa Sinyal Verilmesi Projesi çerçevesinde meydana gelen Bilimsel niteliği olan Danışma ve İstişare Kurulu’nun 2. toplantısı, Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Senato Salonunda yapılmış oldu. Görüşmede, zelzele erken uyarı sisteminin halka iyi mi verileceği mevzusunda mühim kararlar alındı.
Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, görüşmede yapmış olduğu konuşmada, “Beraber olmak beni gururlandırıyor. Başarılara beraberce ulaşacağız. Ümit ederim bu projeler bir başlangıç olur. Mühim olan, depreme evvelde hazırlıklı olmaktır. Bu projenin yararlı olacağına inanıyorum.” dedi.
Görüşmede, Danışma Kurulu Sekreteri ve Düzce Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulu Elektronik ve Otomasyon Bölümünden Öğretim Görevlisi Süleyman Çeven, önümüzdeki dönemde yapılacak emekler hakkında informasyon verdi.
Toplantı esnasında, Bilimsel niteliği olan Danışma Kurulu’nun İtalya, Meksika, Japonya, ABD ve Tayvan şeklinde ülkelere yapacağı ziyaretler hakkında da görüş alışverişinde bulunulmuş oldu. Dünyada yalnızca 5 ülke tarafınca kullanılan zelzele erken uyarı sisteminin, Türkiye’de EDIS’in oluşturulmasının arkasından fabrikalarda ve AVM’lerde tam bir zelzele simülasyonu olarak kontrol edilmesi planlandı.
EDIS uygulamasının kurul üyelerinin kullanımına sunulması da gündeme gelirken, bilhassa zelzele riski yüksek olan illerde, zelzele erken uyarı sistemlerinin yurttaş üstündeki etkilerini araştırmak amacıyla bir anket emek harcaması başlatılacağı bilgisi verildi.
Bilimsel niteliği olan Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şerif Sulh, mobil uygulamalar yardımıyla hangi tür afette iyi mi davranılması icap ettiğinin öğrenilmesi icap ettiğini altını çizdi. “Bu sistemin, İstanbul’daki yeraltı geçitleri ve tüm AVM’lere uygulanması gerekiyor.” dedi.
Afetlerdeki Davranış Değişimleri
Prof. Dr. Şerif Sulh, “Bilim kurulumuzun hedefi, zelzele erken uyarı sinyalini aldıkları vakit insanoğlu ve topluluklar iyi mi doğru davranacaklarını öğrenmeleridir. Doğru davranışı sağlamak için uygun bir afet planı ve bunun eğitim ayağının olması şarttır.” şeklinde konuştu.
Sulh, “Erken uyarı sinyali mühim, sadece bu sinyalle birlikte insanların iyi mi davranacağı da büyük bir ehemmiyet taşıyor.” diyerek, afet yönetim planına uygun bir eğitim sisteminin koşul bulunduğunu belirtti.
EDIS Afet ve Zelzele Sistemleri A.Ş. CEO’su Ali Emre Erişen, sistemin depremi algılayıp sinyal göndererek dünya genelinde bir ilki gerçekleştirdiğini belirtti. Erişen, bu sistemin müsaade eden kişilerin 15 saniyede bir konumunu takip edebileceğini açıkladı.
Türkiye’de Zelzele Erken Uyarı Sistemi’nin Kurulumu ve Vatandaşa Sinyal Verilmesi Projesi çerçevesinde, Bilimsel niteliği olan Danışma ve İstişare Kurulu’nun 3. toplantısının ağustos ayı sonunda Türk Alman Üniversitesi’nde yapılması da kararlaştırıldı.
Bu projeler, ülkemizin depremle ilgili problemlerine çözüm bulma ve halkı bilinçlendirme adına büyük bir adım niteliği taşımaktadır.
