İsmail Haniye’nin Tahran’daki suikastının arka planını ve olası sonuçlarını keşfedin. Bu olayın bölgesel politikalar üzerindeki etkileri, uluslararası ilişkilerdeki yansımaları ve Haniye’nin geleceği hakkında derinlemesine bir analiz.
Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesi, internasyonal alanda geniş yankılar uyandırdı. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Cemiyet Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, bu olayın arka planını ve ihtimaller içinde neticelerini değerlendirdi.
Suikastın Faili Kim?
Prof. Dr. Arıboğan, Haniye’nin Tahran’da düzenlenen bir suikast sonucu yaşamını kaybetmesinin pek oldukça sual işareti doğurduğunu belirtti. “Şu an için suikastın iyi mi gerçekleştirildiğine dair fazla informasyon bulunmamakta. Sadece, eğer fail MOSSAD ise, bu durumda ‘Yaralanan İran, ölen Hamas lideri’ şeklinde bir değerlendirme yapılabilir. Bu durum, olayların daha da tırmanacağı ve savaşın genişleyeceği anlamına gelebilir” dedi.
Filistin Meselesinin Arka Plana Atılması
İsrail’in, 7 Ekim sonrası yaşamış olduğu bu delilik haliyle Hamas’ı özne olmaktan çıkardığını ifade eden Arıboğan, “Bu durum, senelerce göz ardı edilen ‘mazlum Filistinlilerin’ insanlık dışı durumunun yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Sadece, bu suikastın sonucunda Filistin meselesinin arka plana atılıp, İran’ın ön plana çıkarılması ve Batı ittifakının tekrardan sağlamlaştırılması hedeflenmiş olabilir” dedi.
İran’ın İç Dinamikleri ve Destek Arayışı
Prof. Dr. Arıboğan, İran’ın iç dinamiklerine de dikkat çekerek, “İran, kendi içinde rekabet eden oldukça merkezli bir devlet yapısına haiz. Bu suikast, İran içindeki belirli grupların Hamas’ı kendi kontrolü altına almak için bir adım atmış olabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Ek olarak, “Hamas’ın Türkiye ile olan bağları kopartılarak, İran’ın tesiri altına alınmak isteniyor olabilir” şeklinde ekledi.
Rövanş Arayışı ve Tartışmalar
Arıboğan, İran içinde bu suikast sonrası yaşanmış olan tartışmalara da değinerek, “İran’daki bazı gruplar, çatışmayı yumuşatmak ve rövanş almak için Haniye’yi bir ödün olarak vermiş olabilir. Bu durum, İran’daki tartışmaların ‘kim sattı’ üstüne döndüğünü gösteriyor” dedi. Ek olarak, “Suikastın İran’ın kalbinde gerçekleştirilmesi, İran’ın ne kadar zaaf içinde bulunduğunu da gözler önüne seriyor” ifadesini kullandı.
Netanyahu’nun Durumu ve Simgesel Anlam
Prof. Dr. Arıboğan, Netanyahu’nun bu suikast sonrası İsrail kamuoyundaki zor durumunu da gündeme getirerek, “Bu fiil, yönetimde konsolidasyon sağlama ve halk nezdinde destek toplama açısından simgesel bir terör eylemi olarak değerlendirilebilir” dedi.
Netice olarak, Haniye’nin Tahran’daki suikastı, yalnız bir liderin kaybı değil, hem de bölgedeki güç dinamiklerinin tekrardan şekillenmesi için mühim bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı