Neuroplatform, biyo-bilişim alanında devrim niteliğinde bir teknoloji sunuyor. Beyin araştırmalarından sağlık uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede yenilikçi çözümlerle geleceği şekillendiriyor. Detaylar için hemen keşfedin!
Geçtiğimiz Mayıs ayında, İsviçreli biyo-bilişim girişimi FinalSpark’ın, Neuroplatform isminde 16 insan beyni organoidine uzaktan erişim elde eden çevrimiçi bir platform başlattığını duyurmuştuk. Bu platform, biyolojik nöronlara erişim elde eden dünyanın ilk çevrimiçi biyoişlemci platformu olarak tanımlanıyor ve şu anda faaliyete geçmiş olduğu bilgisi verildi. FinalSpark, devrim niteliğindeki Neuroplatform’un insan beyin organoid tabanlı işlemcilerini artık aylık 500 dolara kiralamaya başladığını deklare etti. Şu anda platformu 9 değişik kurum etken olarak kullanıyor.
FinalSpark, biyoişlemcilerinin geleneksel işlemcilere kıyasla 1 milyon kat daha çok enerji verimliliği sağladığını öne sürüyor. Bilimsel nitelikli araştırmacılar, dört paylaşımlı organoidi içeren bu biyobilgisayar platformuna erişim sağlamak için başvuruda bulunabiliyor. FinalSpark tarafınca sunulan hizmet, kullanıcılara günün her saati uzaktan yönetilen bir nöroplatformda biyobilgisayar araştırmaları yapma imkanı tanıyor.
Neuroplatform, katılımcılara entegre bir Ar-Ge ortamı, gerçek zamanlı sinirsel uyarım ve kayıt, Python için programlama API’si, kapsamlı dokümantasyon, araştırmalar için dijital not defteri, veri depolama ve yedekleme hizmetleri ile teknik destek sunuyor. Ek olarak, platformun dünya genelinde in vitro biyolojik nöronlara erişim elde eden ilk çevrimiçi platform bulunduğunu iddia ediliyor. İnsan nöronlarıyla zenginleştirilmiş bu organoidler, öğrenme ve işlem yapma mevzularında muhteşem bir verimlilik sergiliyor.
FinalSpark, transistörler yerine biyolojik nöronlar kullanarak oluşturulan bu biyoişlemcilerin, teknoloji dünyasında sıkça karşılaşılan çok büyük enerji tüketimini azaltabileceğini ve çevreye pozitif bir katkı sağlayabileceğini umuyor. Neuroplatform’un emek harcama prensibi, donanım, yazılım ve biyolojiyi bir araya getiren bir wetware mimarisi ile açıklanıyor. “Wetware” terimi, insan beyninin biyolojik işleyişi ve yapısı ile bilgisayar donanımı ve yazılımı arasındaki ilişkiyi tanımlıyor; bu bağlamda, silikon tabanlı bilgisayarlardaki “donanım” (hardware) terimiyle benzeştirilerek düşünülebilir.
Neuroplatform tarafınca sunulan ana yenilik, beyin dokusunun 3D hücre kütleleri olan canlı doku organoidlerini barındıran dört Çoklu Elektrot Dizisi (MEA) kullanımıdır. Her bir MEA, hem uyarım hem de kayıt için sekiz elektrotla birbirine bağlanmış dört organoid içermektedir. Veriler, 30 kHz örnekleme frekansı ve 16 bit çözünürlüğe haiz dijital analog dönüştürücüler vesilesiyle aktarılmaktadır. Tamamı, MEA’lar için bir mikroakışkan yaşam destek sistemi ve görüntüleme amaçlı kameralar tarafınca desteklenmektedir.
Son olarak, bir yazılım yığını, araştırmacıların veri değişkenlerini girmesine ve peşinden işlemci çıktısını okuyup yorumlamasına olanak tanıyor. Sadece, firmanın biyoişlemcilerini oluşturan nöral yapıların ömrü şimdilik sınırı olan. İlk denemelerde birkaç saatlik bir yaşam elde edilirken, meydana getirilen iyileştirmeler yardımıyla bu süre 100 güne kadar ulaşabilmiştir.